https://www.bizimakyazi.com/files/uploads/user/hutbe.jpg
Cuma Hutbeleri

ÖKSÜZ VE YETİMİ GÖZETMEK

01-01-1970 03:00 6029 kez okundu.

TARİH  : 29.06.2012    


Değerli Mü’minler!



Erginlik çağına girmeden önce annesi ölen çocuğa öksüz, babası ölene de yetim denir. İnsanoğlu, sorumluluklarının ağırlığına paralel olarak uzun bir çocukluk dönemi geçiren tek varlıktır. İnsanın, kendisinden beklenen görevlerin üstesinden gelebilmesi için sağlıklı, yararlı ve güçlü bir kişilikle yetişmesi gerekir. Bu da ancak sevginin, merhamet ve şefkatin, her türlü fedakârlığın esirgenmediği sağlıklı bir aile ortamında, iyi bir eğitim alarak yetişmekle mümkündür. Bu fedakârlığı en güzel gösterebilecek kişilerse ana babalardır. Ancak ana ve babaları olmayan, henüz kendi ayakları üzerinde duramayan kimsesiz, öksüz ve yetim çocuklar, fiziksel bakım ve korumanın yanı sıra bu manevi destekten de yoksundurlar.


Öksüz ve yetimlerin himaye, bakım, terbiye ve mallarının korunmasına yönelik Kur’an-ı Kerim’de pek çok beyanlar bulunmaktadır. Fecr suresinin ilgili ayetlerinde şöyle buyurulur:  “Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helal demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.”


 Hz. Peygamber (s.a.s) de, suyunu ve yemeğini bir yetimle paylaşan kimseye, affedilemez bir günah işlemediği sürece, yüce Allah’ın cennetin kapılarını açacağını belirtmektedir.”


Kıymetli Mü’minler


Yetim ve öksüzleri hem anlamak hem de onlarla sağlıklı bir iletişim kurabilmek bakımından Allah Teala, insanlara verdiği nimetleri, içinde bulundukları rahatlığı ve huzurlu hayatı hatırlamalarını, geçmişteki yoksulluklarını ve geldikleri noktayı düşünerek empati kurmalarını yani kendilerini onların yerine koymalarını, dolayısıyla öksüz ve yetimlere karşı sorumluluklarını seve seve yerine getirmelerini hatırlatmaktadır.          





Bunun için Yüce Allah, Hz. Peygamberin şahsında insanlara, öksüz ve yetimlere şefkat gösterilmesinin gereğine işaret etmekte; kendisine, vaktiyle yetim olduğu ve yoksulluğu şu ayeti kerimelerle hatırlatılmaktadır: “Seni yetim bulup da barındırmadı mı? Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi? Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi? Öyleyse sakın yetimi ezme!” Bu hatırlatma ile yoksulluğu ve yetimliği yaşamış birisi olarak, öksüz ve yetimleri en iyi kendisinin anlayabileceğine işaret edilmektedir.


Yüce Allah öksüz ve yetimlerle olan ilişkilerde empati kurulmasını başka bir ayet-i kerimede şöyle bildiriyor: “Arkalarında güçsüz çocuk bırakıp ölecek olsalar, çocuklarının hali nice olur diye kaygı duyanlar, yetimlere haksızlık etmekten korksunlar, Allah’tan sakınsınlar ve doğru konuşsunlar.” 


Değerli Mü’minler!


Yetim ve öksüzü himaye etmek en yakın olandan başlanarak akrabalara düşer. Yetim ve öksüzlere sahip çıkmak aynı zamanda dini bir görevdir. Bir baba nasıl ki, kendi çocuklarına karşı, helal kazançla beslemek, giydirmek, barındırmak, eğitim imkânı sağlamak, meslek edindirmek ve büyüdüklerinde evlendirmek gibi sorumluluklar taşıyorsa, öksüz ve yetimlerin bakım ve sorumluluğunu üstlenenlerin de aynı sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri gerekir.


Akraba da olsa öksüz ve yetim çocuklar, kendisiyle barışık olmayan, dayakçı, küfürbaz, içki ve kumar düşkünü, sevgi ve şefkatten yoksun kötü ahlaklı ailelere verilmemelidirler.


Cenâb-ı Hak, birer ilahi emanet olan öksüz yetim ve kimsesizlere en güzel şekilde muamele etmeyi hepimize nasip etsin.  


 


 


   

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI KURBAN İBADETİ VE ÖNEMİ ŞİFA AYI RAMAZAN BAŞLADI MİRAC KANDİLİ İMAN VE İSTİKAMET ZAFERLERİMİZİN ARDINDAKİ RUH VE MANA MİRAS: HER HAK SAHİBİNE HAKKINI VERMEK MİRAC GECESİNDE PEYGAMBERİMİZİN YAŞADIĞI HADİSELER KADİR GECESİ KUR’ÂN İLE ŞEREFLENEN GECE AİLEDE ŞEFKAT VE NEZAKET DİLİ KESİNTİSİZ HAYIR ÇEŞMESİ: VAKIFLAR TEPKİLER ÜZERİNE DİYANETTEN DÜZELTME KURBAN BAYRAMI-- Sakarya Müftülüğü DÎN-İ MÜBÎN-İ İSLAM ÖFKEYE HÂKİM OLABİLMEK PEYGAMBERLER ALLAH’IN KUTLU ELÇİLERİDİR HİCRİ YILBAŞI NEDİR RAMAZAN MEKTEBİNİN ÖĞRETTİKLERİ VAKİT İYİLİK VAKTİ: BU RAMAZAN VE HER ZAMAN PAHA BİÇİLMEZ SERMAYE: ÖMÜR DİLİN AFETLERİ ZAMAN BİLİNCİ HZ. İBRAHİM (a.s) VE İKRAM ÖĞRETMENLERİMİZ AHİRETE İMAN AŞÛRA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI RABBE YOLCULUK: ÖLÜM HAYAT BİR İMTİHAN YERİDİR KÖTÜ ÖRNEK OLMAMAK ORUCUN HİKMETLERİ MİRAÇ KANDİLİ VE NAMAZ GELECEĞİMİZİN TEMİNATI GENÇLİĞİMİZ ENGELLİLER ve İSLAM SİHİR VE BÜYÜ HARAMDIR ÇEVRE BİLİNCİ KONU : HOŞGÖRÜ KURBAN VE KURBİYYET KONU: CAMİ ADABI VE CAMİLERİMİZİN ÖNEMİ İBADETİN ÖZÜ İHLAS VE SAMİMİYET DOĞAL AFETLER, TEDBİR VE TEVEKKÜL DENGESİ ZEKAT VE FİTRE KUR’AN’I OKUMAK, ANLAMAK VE YAŞAMAK İSLÂMÎ BİR DEĞERİMİZ: EDEB İSLÂM VE GENÇLİK TURUNCU DEVRİMİ Mİ O DA NE? ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ MÜ’MİNLER ANCAK KARDEŞTİR ÖFKEYİ YENMEK ŞEHİDLİK VE ÇANAKKALE ZAFERİ DUA ve ÖNEMİ ALLAH SEVGİSİ KUTSAL KİTAPLAR VE KUR’AN-I KERİM’E İMAN EŞLER ARASINDAKİ SEVGİ VE SAYGININ ÖNEMİ İMÂN NAMAZ VE TADİL-İ ERKAN’IN ÖNEMİ ÖLÜM, KIYAMET, AHİRET MEVLİD KANDİLİ MEVLÜT KANDİLİ MEVLİD KANDİLİNİN MÂNÂ VE ÖNEMİ ZARARLI ALIŞKANLIKLAR GEÇMİŞİN MUHASEBESİ VE ZAMAN SABRETMEK GÖREBİLMEKTİR MEVLANA VE YEDİ ÖĞÜDÜ İSLÂM’IN SOSYAL İNSAN YAKLAŞIMI İSLÂM’IN SOSYAL İNSAN YAKLAŞIMI HOŞGÖRÜ AHLAKI KÖTÜLÜĞE KİLİT İYİLİĞE ANAHTAR OLMAK KAN VERMEK, ORGAN BAĞIŞLAMAK CUMHURİYET İSRAF VE YOKSULLUK SEVİNCİMİZ SADECE BİR DAKİKA SÜRDÜ AHÎLİK VE TİCARET AHLÂKI CAMİLERİMİZ VE DİN GÖREVLİLERİMİZ ŞEHİTLİK VE GAZİLİK KUR’AN VE İLK EMİR “OKU” HAYATIMIZIN GAYESİ İSLAM, BARIŞLA GELEN ZAFER ZAFER BAYRAMI DEPREM VE AFETLERİN BİZE ÖĞRETTİKLERİ KADİR GECESİNİN ANLAM VE ÖNEMİ KULUN MAL İLE İMTİHANI: ZEKÂT TEMEL İBADETLERİMİZDEN ORUÇ Ramazan Ayı ve Önemi KUR’AN’LA YAŞAMAK BİR DEĞER OLARAK AİLE SAHÂBE ve SÜNNETE BAĞLILIK KARDEŞLİK ve PAYLAŞMA İSLAM’DA SAĞLIĞA VERİLEN ÖNEM TEVAZU VE KİBİR ÇANAKKALE ZAFERİ EVLAT, EŞ VE ANNE OLARAK KADIN YEŞİLAH HAFTASI VE ZARARLI ALIŞKANLIKLAR KUR’AN-I KERİM’İ OKUMAK, ANLAMAK VE YAŞAMAK SABIR EBEDİ MUTLULUK YURDU CENNET EDEP VE HAYÂ EŞLERİN HAK VE SORUMLULUKLARI SAĞLIKLI BİREY, SAĞLIKLI TOPLUM ZEKÂT VE ÖNEMİ