TARİH : 28.09.2012
Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik şuurunun güçlenmesi, sevgi ve şefkatin yayılması, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın temin edilmesi, Yüce Dinimizin ısrarla üzerinde durduğu hususlardandır. Bu maksada yönelik olarak birçok müessese vücuda getirilmiştir. Bunların başında da gönül dünyamıza huzur veren camilerimiz gelmektedir. Sevgili Peygamberimizin, hicret esnasında Kuba Mescidi’ni, Medine’ye ulaşınca da Mescid-i Nebevi’yi inşa etmeleri, dinimizde camilere verilen önemi ortaya koymaktadır.
Yüce Rabbimiz, camilerin müminler tarafından imar edilip yaşatılacağını şöyle beyan buyurmuştur: “ Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.” Peygamberimiz (s.a.s) de cami yapmayı ve yaptırmayı teşvik etmiş, kerpiç taşıyarak Mescid-i Nebevi'nin inşaatında çalışmış ve ümmetine örnek olmuştur. Bir hadis-i şeriflerinde şu müjdeyi vermiştir: “ Kim Allah rızasını kazanmak için bir mescit bina ederse, Allah o kimseye cennette bir benzerini bina eder”
Aziz Müslümanlar!
İslam toplumunda hayatın merkezi camilerdir. Onlar bir ibadet yeri olduğu kadar, müminleri birbirleri ile kaynaştıran ve onların doğru yolu bulmalarını sağlayan bir hayat mektebidir.
İslam ümmetinin çekirdeğini oluşturan Sahabe-i Kiram, o eşsiz terbiyeyi mescitlerde almışlardır. Camiler sadece taş beton ve tahta yığınından ibaret değildir. Onlar müminleri Allah’a yaklaştıran, Peygamberimize bağlayan, kardeşliğe, birlik-beraberlik ve dayanışmaya, doğruluğa ve toplumsal barışa davet eden mukaddes mekânlardır. Bilinmelidir ki camiler, insanların Rablerine huzur içinde ibadet ettikleri yerlerdir. Bu itibarla, camilere gelen mü'minler, Allah’ın huzuruna gelmişlerdir. Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz bütün mescitler Allah’ındır. O halde Allah ile birlikte hiçbir kimseye ibadet etmeyin” Başka bir ayet-i kerimede ise cami ve mescitlerde Allahın zikredilmesine engel olanların, bunların harap olmasına çalışanların en büyük zulmü işledikleri, dünyada ve ahirette hüsrana uğrayacakları haber verilmiştir.
Muhterem Cemaat!
Bu sebeple camiler, ibadet yeri olmalarının yanında hutbe, vaaz ve cami dersleri gibi hizmetlerle yetişkinler için birer okul; yaz aylarında çocuklarımız için birer Kur'an mektebidir. Özellikle ülkemizde pek çok kimse, yüce kitabımızla ilk defa camide tanışmakta, temel dini bilgileri de camide almaktadır. Cami ve mescitleri inşa ve imar etmek, sahip çıkıp ihtiyaçlarını karşılamak dini görevlerimiz arasındadır. Geçmişten günümüze bu kutsal hizmeti en güzel şekilde yerine getiren milletimizin bu konudaki gayreti takdire şayandır.
Bu vesile ile cami ve mescitlerimizin yapılması ve yaşatılmasında emeği geçip ahirete göç eden hayır sahiplerini ve din hizmetinde bulunan bütün hocalarımızı rahmetle anıyoruz.