Yerel seçimlere 14 ay kadar bir zaman kaldı.
Bu seçim öncekilerden daha farklı bir yerel seçim olacak.
Çünkü Büyükşehir Belediyesi için Sakarya'daki tüm seçmenler oy kullanacak.
Taraklı'dan Pamukova'ya, Hendek'ten Kaynarca'ya kadar çok geniş bir coğrafyadaki seçmen Büyükşehir Belediye Başkanı'nı seçecek.
Artık belde belediyeleri yok.
İl Genel Meclisi de yok.
Seçmen, muhtar, belediye meclis üyesi, ilçe belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı için oy kullanacak.
Peki Sakarya'nın geleceği açısından önemli bu seçim öncesinde partiler ne âlemde?
Şöyle bir bakalım;
Adalet ve Kalkınma Partisi; her zaman ki gibi seçimlere çok erkenden hazırlanmaya başladı.
Daha şimdiden aday belirlemeye yönelik anketler yapılıyor.
Mevcut Başkanlar, yeni isimler sorgulanıyor.
Ben birçok ilçede başkanların yenileceğine inananlardanım.
Hatta Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bile değişme ihtimalini göz önünde bulunduruyorum.
Çünkü anketlerde çok az belediye başkanının oyu AKP'nin oyuna yaklaşabiliyor.
Büyükşehir Başkanı'nın AKP'nin il genelindeki oy oranıyla arasında 20 puanlık bir fark olduğu siyasi kulislerde çokça konuşuluyor.
Yerine gelmek isteyen birçok isim çıkacaktır.
AKP yerel seçimlere 3 - 4 ay kala resmen başlatacağı adaylık yarışıyla adaylarını kamuoyu önünde yarıştırdıktan sonra içlerinden en çok oy getirecek olana aday unvanını verecek.
Sakarya'da 17 şanslı isim bu unvanı elde edecek.
Çünkü şuan görünen tabloda AKP'nin aday gösterilen isimlerinin çok büyük bölümünün seçilme ihtimali yüksek.
AKP bugünden birçok isim arasında anket yaparak tercih çalışması başlatırken bir önceki yerel seçimde Sakarya'da ikinci parti konumundaki Milliyetçi Hareket Partisi henüz iç kavgalarını bitirmiş değil.
Belediye Meclisi'ndeki grup sözcüsü bile grup kararına uymadığı bir parti konumundaki MHP'nin geçen seçimde elde ettiği gücü tekrar toparlaması zor görünüyor.
O seçimin lokomotif ismi Enver Toçoğlu, kuzeni Zeki Toçoğlu'nun karşısına aday çıkmayacağını söyledi.
MHP yeniden parti dışından isim arayışına girdi.
Ali Dünya ile dirsek teması kuran MHP güçlü olduğu ilçelerde de adaylık düşünenlerin çekişmelerine sahne oluyor.
Örneğin; Sapanca'da Oya Arapoğlu ve Hüseyin Mercan arasındaki çekişmenin seçime olumsuz etki etmesinden endişe eden çok partili var.
2009 yerel seçimlerinde alınan başarısız sonucun ardından 2011 seçimlerinde oy oranını arttıran ve ikinci parti konumuna yükselen CHP'de de aday sıkıntısı yaşanıyor.
CHP İl Başkanı da Büyükşehir için Ali Dünya'yı düşünüyor.
Bir yandan adayların ön seçimle belirleneceğini söyleyen İl Başkanı bir yandan da Büyükşehir için bir başka partinin hem de CHP tabanıyla hiç örtüşmeyecek bir partinin GİK üyesine adaylık teklif ediyor.
CHP ve MHP bu kafayla seçimlere girerse işleri çok zor görünüyor.
Bu iki partinin yerel yöneticileri halkın önüne güçlü, seçim kazanabilecek ve belediyeleri yönetecek adaylarla çıkmak zorunda olduklarını görmeliler.
Seçimi almanın yolu sadece başkan adaylarının güçlü olmasından değil, güçlü kadrolarla desteklenmesinden de geçer.
İl Başkanları eğer güçlü adaylar bulmakta zorlanıyorsa, çok güçlü kadrolar oluşturarak kadro hareketiyle başarılı olabilirler.
Hem CHP, hem MHP bu tarz kadrolara sahip partiler.
Yeter ki partilerde barış havası essin. Partilerde "bizim olsun küçük olsun" anlayışı bir kenara bırakılsın, o zaman bakın nasıl başarılı olunuyor.
Özetle söylemek gerekirse, 2014 yerel seçimlerinin bugünden bakıldığında favori partisi yine AKP görünüyor.
CHP ve MHP ise iç kavgalarını bir kenara bırakıp güçlü kadrolar ve güçlü adaylarla şans yakalayabilirler.