Akyazı Balbalı Mahallesinde Pazar günü yapılan Abhaz Şurasına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu burada yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.
Ülkemiz yepyeni bir sürece girmiştir. Kararı Millet verecektir. Yüce Milletimiz ne yapmışsa daima doğruyu yapmıştır. Bugün burada hep beraberiz. Burada olmamızın ve kendimizi ifade etmemizin yegane sebebi demokrasidir. Avrupa bizim anti-demokratik bir yaklaşım içinde olduğumuzu söylüyor. Bu tamamen uydurmadır ve iftiradır. Ülkemizde demokrasi yerine diktatörlük olsaydı referandum sonuçları yüzde 51 buçuğa, yüzde 48 buçuk sonuçlanırmıydı diyen Bakan Soylu şöyle konuştu “ Fransız İçişleri Bakanı es ki Lyon Belediye başkanıdır. Görüşmemizde dedim ki, sen Belediye Başkanlığı yaptın. Dağa giden kardeşini, sana hainlik yapan kardeşini belediyeye alırmısın dedim, almam dedi. Sen kendi iş makinelerini greyderlerini bu ülkenin askerine polisine kurşun sıksın diye terörüstlere emaneten verip hendek kazdırıp bu ülkede birlik ve beraberliği ortadan kaldırmasına izin verirmisin? Belediyeye ayrılan parayı dağdaki terörüstlere nakledermisin ? Hayır dedi. İşte bizde hayır diyoruz. Siz bize haksızlık yapıyorsunuz. Bizim ülkemiz böyle bir haksızlığı kaldırabilir bir Ülke değildir”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Avrupa’nın bize ihtiyacı var diye başladığı konuşmasının bu bölümünde şunları söyledi “ Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçen mülteci sayısı günlük 8 bin 500 den bizim gayretlerimiz sonucu günlük 61’e düşmüştür. Biz onlara iyilik yapıyoruz. Avrupa’nın yaptığımız bu iyiliğin farkında olması lazım. İsterlerse kapıları açalım baksınlar neler oluyor. O nedenle Avrupa’nın bize ihtiyacı var. Bunu onlar unutmamalıdırlar”
Geldiğimiz makamlar bizi insanlığımızdan ve vicdanımızdan ayırmamalıdır. Hiçbir zamanda ayırmayacaktır. Biz sadece bu dünyanın varlığını gören anlayışın sahipleri değiliz. Bizim için asıl önemli olan ahirdir. Biz bu dünyada bir imtihanla karşı karşıya kaldığımızı ve bu imtihandan başarıyla çıkabilmek için büyük bir çaba içinde olmamız gerektiğine inananlardanız. Şu koluma sarılan Yüksekova’daki Şemdinli’deki, Derecik’teki, Eruh’taki, İdil’deki kadın benim kızımın dağa çıkmasını istemiyorum dediği zaman, sen bu Ülkenin İçişleri Bakanı olarak, sen kuvvetli ve kudretli bir adamsın bunu sağla dediğinde ben bunu beceremiyorum ya da yapamıyorum diyebilirmiyim diyen Bakan Soylu konuşmasını şöyle tamamladı “ Bu görevler gelir geçer. Gelecek Türkiye’sini umutla, hakkaniyetle, adaletle ve demokrasi özgürlüğüyle ama asla vazgeçmeyeceğimiz güçlü ve zengin bir Türkiye ile hep birlikte inşa edeceğiz. Bilmemiz gereken ise aldığınız her kararınızı gözeten bir Allah var”
