Sevgili başkanım,
Sizin spora ve özellikle de futbola olan ilginizi en iyi bilenlerdenim. Zamanında futbol oynamış olmanız bu spor dalına biraz daha yatkın olmanızı sağlamış.
As Akyşazıspora olan düşkünlüğünüzü de en iyi bilenlerden biriyim. Bir taraftan belediye başkanlığı görevinizi yaparken, bir diğer taraftan da etrafınıza aldığınız dostlarınızla birlikte Akyazısporu iyi bir yere getirmek ve en azından tekrar 3.lige çıkarmak için bir gayretin içinde olduğunuzu bu spora gönül vermiş olan Akyazılılar tarafından da bilinmektedir.
Sizin bütün bu iyi niyetinize rağmen belirlenen o 3.lig hedefine bir türlü ulaşılamıyor. Sebeplerini tek tek izah etmeye kalksam yerim dar gelir. Onun için ben detaya girmeden sadece bir müddetten beri İlçemiz spor kamuoyunda konuşulan şu futbolcuların kazan kaldırarak Karagümrük maçına gitmeyişlerine ilişkin görüşlerimi bir kez daha açık ve bir mektup şekilde size anlatmayı uygun buldum.
Sayın Başkanım,
Sizinde bildiğiniz gibi bir müddetten beri Akyazı’daki spor kamuoyu kazan kaldıran futbolcuları ve dolayısıyla Akyazısporu konuşuyor. Bu konuşmaya başkan olarak siz ve yönetim kurulu üyelerinin bazıları da dahildir.
Yapılan konuşmalarda kısaca kazan kaldıran futbolcuların topluca yaptıkları bu başkaldırının sporcu kimliğine yakışmadığı ifade edilmektedir.
Siz ve genel kaptan Birol Atasoy ile genel kaptan yardımcısı Mustafa Demiralay’ın da olduğu bir ortamda bu konuyu uzun uzadıya konuştuk. Kazan kaldıranların yaptıklarının yanlışlardan bahsetmiş ve başkan olarak gönderilmesi konusunda ki kararınızın da yerinde bir karar olduğu hususunda anlaşmış ve ben de bu konuda aldığınız kararın doğru ve de alınması gereken bir karar olduğunu söyleyerek sizi bu konuda sonuna kadar desteklediğimi ifade etmiştim.
Bugünlerde Akyazıspor’da ilginç olayların gelişmekte olduğunu dikkatli ve de meraklı bir şekilde izlemekteyim. Gelişen olaylar kazan kaldıran bazı oyuncuların tekrar geri çağrılmasıyla ilgilidir. Çağrılma konusunda sizinle aynı fikirde olmadığımı bir kez daha ifade etmek isterim. Sebebi ise gayet açıktır. Sebebi çağrılan futbolcularla çağrılmayan futbolcular arasındaki ayırım hangi kıstasa göre yapıldığıdır. Önce bunu açığa çıkarmamız lazım.
Aldığım bilgilere baktığımda çağrılan futbolcuların gelişen olaylara doğrudan bulaşmadıkları söyleniyor. Peki o bulaşmadıkları söylenen ve geri çağrılan futbolcular Karagümrük deplasmanına neden gitmediler diye size bir soru sormak isterim..
Bu soruma verilecek olan cevap önemlidir. Eğer cevap çağrılanlar olaylara az bulaştılar deniyorsa bende o cevaba şöyle bir cevapla karşılık vermek isterim “Bulaşmanın azı çoğu olmaz”
Siz de ben de biliyorum ki, çağrılan futbolcuların cezalı ve sakat olanları dışında kalan tüm oyuncular kazan kaldıranlar arasında vardılar. Bu durum sizde, yönetiminizde ve benimle birlikte tüm spor kamuoyu yakinen bilmektedir.
Olayın neresinden bakarsanız bakın çirkinlik diz boyudur. Şartlar ne olursa olsun bu saatten sonra geri dönüş olmaz. Eğer geri çağırdığınız oyuncuları önümüzdeki hafta oynanacak olan Sultanbeyli maçı ile oynamamız garanti olan play/off maçında oynatırsanız, o zaman almış olduğunuz o radikal kararın hiçbir hükmü kalmaz.
O nedenle, çağırdıklarınızı geri gönderin ve Karagümrük maçında sahaya çıkan 11’le iki maçı da oynayalım. Yenilirsek de şerefimiz ve onurumuzla yenilmiş olalım. Hemen şunu da ilave edip mektubumu noktalamak istiyorum. Ben o gençlere güveniyorum. Sizde güvenirseniz yarınlarımız daha parlak ve güneşli olur.
Tamam mı? Sayın başkanım..