Çok değil daha son 10 yıl öncesine kadar Akyazı’nın Sakarya’nın diğer ilçeleri yanında her alanda ileri olmasıyla haklı olarak övünürdük.
Sonra ne olduysa sanki üzerimize bir kara bulut çökmüş gibi geriledik geriledik ve en sonunda her kesin dilinde konuşulduğu gibi büyük bir köy haline geldik.
Kimileri bunu depremin meydana getirdiği yıkıma bağladı. Kimileri alt yapı dedi. Yıllar böyle geldi geçti. Plansız çalışmalarla yollarımızı kazdık, düzelttik. Tretuvarlarımızı 10 yılda 10 defa söktük yeniden yaptık. Bir sürü yapılması gereken acil işlerimiz varken, ilçenin trafiği yüzünden yollarda yürünemez durumdayken, 13 yılda bir sinyalizasyonu yaptıramazken, bu durumdan İlçe Kaymakamı başta olmak üzere sorumluların bile şikayet eder duruma gelmişken, bunları düzeltmek yerine başka kurumların görev alanına girerek tarım eğitim gibi alanlarda faaliyetlere soyunan belediyemize ne demeli.
Son günlerde Büyük Şehir Belediyesinden hak ettiği hizmeti alamayan ve her seçimde iktidarın oylarını artırarak yüzde 70 lerin üzerine taşıyan halkımızın isyan noktasına geldiğini, bir gazeteci arkadaşımızı n da hizmet alabilme adına işi eylem yapma boyutuna taşıdığını gördüğüm için bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Hafta sonunda çocuklarım ve torunlarımla birlikte geçirmek üzere piknik yapmak istedim. Düşündüm taşındım Akyazı’da bir yer aradım bulamadım ve en uygun yer olarak Hendek Selman Dede mesire yerine gitmeye karar verdim.
Sabah erken saatlerde gitmemize rağmen o geniş alanda neredeyse yer bulamayacaktık. Öğleye doğru gördüm ki Selman dede mesire yeri Akyazı’lıların da piknik alanı haline gelmiş. En az 500 Akyazılı akın akın buraya gelmiş her bir aile bir masa başında veya bir ağaç gölgesine oturmuş, serinliyor, eğleniyor ve haftanın yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyordu. Hendek Belediyesi vatandaşının bu ihtiyacını görmüş ve mükemmel bir piknik alanı inşa etmiş. Spor dahil her türlü ihtiyacınızı karşılayabildiğiniz doğa harikası bir yer. İnanın imrenmemek elde değil.
Peki biz de böyle bir piknik alanı olamaz mı. Olur . Hem de daha güzeli olur. Bizim Yaylalarımız, Ormanlarımız, akarsularımız da mükemmel. Bu doğal güzelliklerimiz bakir bir şekilde imar edilmeyi bekliyor.
Bu konuda Başkan Yaşar Yazıcı’nın seçim öncesi verilmiş sözleri de var. Alaağaç ve Kuzuluk arasındaki Aksar Tepede ormandan kiralanmış yanılmıyorsam 75 dönümlük bir arazi üzerinde piknik alanı yapılacaktı. Seçimin üzerinden 2 yıl geçti. Yeni seçim yaklaşıyor. Bu alanda bir çivi dahi çakılamadı. Mudurnu deresi ıslahı projesi vardı burada da durum aynı. Karaca suyu projesi vardı geçtiğimiz ay basına tanıtıldı. Ancak hala ses seda yok.
Kağıt üzerinde mükemmel gördüğümüz bu projeler ne zaman hayata geçeceğini herkes gibi ben de merak ediyorum. Aksar Tepeye bir bayrak bile dikemedik. Biz hep başkalarının yaptığı eserleri mi anlatarak vakit kaybedeceğiz. Halkımız bu nimetlerden ne zaman yararlanmaya başlayacak. Bütün bunları Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı’dan başka bilen yok.
Selman dede piknik alanında karşılaştığım EĞİTİM-BİRSEN Akyazı Şubesi Başkanı Hüseyin Çakmak’la ayaküstü yaptığım sohbette “250 kişilik bir gurupla buraya geldik. Bu pikniği Akyazı’da yapmayı çok isterdik. Ancak uygun bir yer bulamadık. Burada her şey mükemmel. Her türlü ihtiyacımızı karşıladığımız gibi spor bile yapma imkanı bulduk.” Diyerek başkan Yazıcı’ya bir göndermede bulundu.
Buraya kadar yazdıklarımdan yetkililerin bir şeyler anladığını umarak satırlarıma şu sözlerle son veriyorum.
1950 li yıllarda Küçücek köyüne gelen bir alman mühendis heyeti Akyazı ve çevresini gezdikten sonra “ bu dereler böyle akar mı. Akar, Siz Türkler böyle bakar mı. Bakar” sözünü söyleyerek bizlere bir çok şey anlatmaya çalışmışlar. Aradan geçen uzun yıllara rağmen değişen bir şey yok gibi. Derelerimiz hala akmaya devam ediyor. Bizler de hala bakmaya devam ediyoruz.