bir firmaya yatırım yapması için tahsis etmesini öğrenir öğrenmez başlattığı eylemler giderek büyümeye başlarken en kapsamlı eylem ise bugün gerçekleşti.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Küçücek mahallesinde toplanmaya başlayan Akyazı dışındaki küçücek ve Bıçkıdereliler öğle saatlerinde kalabalık bir gurup haline geldiler. Bu guruplara destek vermek amacı ile MHP ve CHP’li milletvekilleri Engin Özkoç ve Münir Kutluata ve her iki partinin il başkanları ve yöneticilerinin de katılması, TEMA vakfı üyelerinden oluşan kadınlı erkekli kalabalık pankartlı bir gurup eylemi daha da hareketlendirdi.
Küçücek Mahallesinin tarihi günlerinden birini yaşadığı eylemde ilk önce Bıçkıdere eski muhtarı Talat Aşan bir konuşma yaptı. Aşan konuşmasında bundan 200 yıl önce dedelerimiz bu dere için buraya gelip yerleşmiş ve köylerini kurmuşlar. Bu dere varsa bizler varız. Yoksa bizler de yokuz. Bu günlerde suyumuz elimizden alınıyor. Gördüğümüz kadarı ile suyumuz birileri tarafından rant ediliyor. Şişelenerek satışa sunulacak. Birileri zengin olacak bizim dere kuruyacak. İki boru döşeniyor. Biri termal otele diğeri bir siyasetçinin oğlunun tekstil fabrikasına gidiyor. Bu dere üzerinde 3 değirmen çalışıyor. Bu değirmenler duracak. Eskiden bir yerlere su gerektiği zaman bizlere danışılır rızamız alınırdı. Şimdi kimsenin bir şey sorduğu yok. Özel idarelerin kaldırılması ve enerji ve su kaynaklarının Başbakanlığa bağlanması ile artık her şey Ankara’dan işini halleden istediğini alıyor bize soran yok. Biz de bu durum karşısında sessiz kalamayız ve suyumuzu kimseye vermemeye kararlıyız dedi.
Daha sonra köy halkından Dr. Kerem Erk, İsmet Yılmaz, Ziyattin Tınaz, Fatma Hatipoğlu birer konuşma yaptılar. Küçücek deresinin kendileri için hayati bir önem taşıdığını belirterek bu suyu vermemek içinsonuna kadar direneceklerini ifade ettiler.
Tema Vakfı Eğitim Gönüllüsü Arzu Bozgül de konuşmasında Bu benim köyüm İstanbul’da oturuyorum. Suyumuzun elden gittiğini duyar duymaz koşa koşa geldim. Benim gibi bir çok Küçücekliyi ve Bıçkıdereliyi burada görüyorum. Demekki onlar da aynı duygularla gelmişler. Bu gün buraya bir cenazem varmış gibi üzülerek geldim. Tema Vakfı olarak büyük bir mücadele veriyoruz. Burası bir vahadır bizim için. Ancak suyumuz gidince en kısa zamanda çöle döneceğiz. Edindiğim bilgilere göre bu projenin çet raporu yok. İşleri Ankara’dan bitirmişler. Dedi. Arzu Bozgül konuşmasını “ arkadaş uyuma suyuna sakip çık” diyerek tamamladı.
Belediye Meclis üyesi Harun Köymen de bu su meselesini Bu ayki meclis toplantısında gündeme getirdiğini ancak Belediye Başkanı ve AKP’lü meclis üyelerinin verdiği cevap buranın ruhsatı alınmıştır. Bu iş bitmiştir yapacak bir şey yok şeklinde olmuştur. Bizler kanımız da aksa, canımız da aksa bu suyu vermeyeceğiz. Her iki köy olarak bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kimse bizi yatırımlara karşı olduğumuzu zannetmesin. Dedi.
Daha sonra konuşan CHP Milletveböyle kili Engin Özkoç “bir hayati meselenin siyaseti yapılamaz, Burada her siyasetten insanlar olarak kendi geleceğiniz, çocuklarınızın geleceği için bir araya gelmişsiniz ve aynı gaye için birleşmişsiniz sizleri tebrik ediyorum dedi.
Özkoç bunlar önce köylerimizi aldılar, buna hayır demeliydik diyemedik. O zaman muhtarımızın sözü geçiyordu. Meralarımız bizimdi. Suyumuz bizimdi. Ormanımız bizimdi. Herkesin bir söz hakkı vardı. Şimdi kimseye bir şey sormaya gerek kalmadı. Artık her şey bir kişinin dudakları arasında. O kişi istediğine sen git kardeşim orada fabrikanı kur, Sen git kardeşim oranın suyuna el koy. Sen git Sapanca gölünü kurutmayı dahi göze alıp 30 tane fabrikayı 12 tane derenin üzerine koy diyebiliyor. Bütün bunlar elimizdeki imkanlar teker alınırken sesimiz çıkmadığı için oldu. Kentsel dönüşüm yasası ile evimizi de bize sormadan almaya başladılar. Mit yasası çıktı. Bundan böyle istenildiği zaman evimize gelip bilgisayarımızı alıp bizi alıp götürecek ve günlerce sorgulayacaklar, tutuklayıp işkence yapacaklar, ceza evine koyup hiçbir bilgi vermeyecekler.
Şimdi bu şirket diyor ki ben kendi çıkarlarıma bakarım. Sizlerin çekeceği sıkıntılar beni ilgilendirmez. Benim arkam kuvvetli.
Özkoç konuşmasını bizler bir vücut olup karşı koyarsak bunu yapamazlar, ben bir milletvekili olarak değil Sakarya’nın bir çocuğu olarak bu davada her an arkadaşlarımla birlikte yanınızda ve emrinizdeyim diyerek tamamladı.
Daha sonra söz akan MHP Milletvekili Münir Kutluata da şunları söyledi. Bugün Türkiye’nin her yerinde bir yağma, bir yolsuzluk ve her yerinde milletin müşterek malını birilerine tahsis eden bir çirkin uygulama yapılıyor. Sakarya’nın ve Türkiye’nin her yerine yapıştı bu uygulama. Bugün burada böyle bir uygulamayı duyduk ve buraya geldik. Bu dönemde bir iş adamı bir sanayici çıkıp ta iki şeyi birbirine katıp bir üretip yapan var mı. Dikkat edin kimse bir yerlere çağa ve teknolojiye uygun yatırım yapıyor mu. Sermaye koyarak insan çalıştırarak helal para kazanan var mı. Kimisi dağlarımızı eşeliyor, kimisi derelerimizi götürüyor, kimileri madenlerde çalışanların hayatı pahasına iktidarın yapışkanları ile bölüşüyor. Böyle bir ortamda iş Küçücek’e kadar geldi. Evlerimize kadar geldi Köylülerimizi durup dururken sen artık büyükşehirli oldun diyerek evimizde kullandığımız suyun parasını almaya başladılar. Burada yapılmakta olan tam bir tabii kaynak israfı, tam bir çevre tahribatıdır. Bu amaç uğrunda her türlü baskıya rağmen toparlandığınız ve itiraz ettiğiniz için, gösterdiğiniz şahsiyetli tavırdan ötürü, bir başka ifadeyle dönemin yolsuzluğuna ve soysuzluğuna bırakanlardan olmadığınız için sizleri tebrik ediyorum dedi Kuluata bir konaklama tesisinin milletin suyuna el koymadan, ormanları tahrip etmeden yapılamıyor olmasını anlayamıyoruz. Kimseye bilgi verilmeden yapılan bu şaibeli işten dolayı rahatsızlık duyuyoruz. Yatırımcılarımızın buralara iyi niyetle gelmek istediklerini ancak ülkede kurulmuş bir yolsuzluk düzeninin iyi niyetli yatırımcıları, temiz kalmak isteyeni de da yoldan çıkardığını görüyor ve biliyoruz. Diyen Kutluata bu iktidarın ampulünün fişini çekmek sizin elinizde eğer çekmezseniz radyasyon yaymaya devam edecek ve yedi neslin üzerinde olumsuz etkileri yaşanacaktır. Lütfen ümitsiz olmayın bizler bu haklı mücadelenizde sizlerin yanındayız. Diyerek sözlerini tamamladı.
Son sözü alan Avukat Selçuk Gedikli bu işi takip edecek bir komite oluştşurn, bizler de hukukçu arkadaşlarla komiteyi takviye edelim, Biz size yardım etmeye hazırız. Hukuk yolu ile bir engelleme yapıp yapamayacağımızı araştıralım. Bu konda her zaman emrinizdeyiz dedi.
MHP İl Başkanı M. Levent Bülbül de yaptığı konuşmada birlik beraberliğinizi bozmayın, içinize fitne sokmayın, platformunuzu temsil gücünüzü asla yitirmeden bu işi hem hukuken hem siyasi olarak konuyu Sakarya’da olması gereken her platformda bu işi siyaset üstü olarak dile getirin. Biz de bu işin siyaset üstü olması noktasında elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz bunu da buradan sizlere taahhüt ediyorum dedi.
Konuşmaların ardından eyleme katılanlar toplu halde yürüyüşe geçerek sloganlar atarak Bıçkıdere’de kazı çalışmalarının orman tahribatı ile kesilen ağaçların depolandığı yere gittiler.
Kesilen ağaçların üzerine çıkan Milletvekili Engin Özkoç “biz başka yerlerde de tesis yapanları gördük yapılan binanın ortasında kalan ağacı kesmeden korumaya alındığına şahit olduk. Bu gördüğünüz ağaçlar daha genç, bu bir katliamdır. Kesilen ağaçların çok daha fazlasının ormanda yerlerde olduğunu duymak daha da üzüntü verici. Çok kısa zamanda çevreci milletvekilleri ile burada sizlerin yanında olacağız.” Dedi.
Daha sonra eylem katiller suyumuz size haram olsun sloganları ile eylemciler dağıldı.
.