İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Tutuklama kararının ardından CHP Sakarya'dan da tepkiler yükseldi.
Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında , ifadesi tamamlanan şüphelilerden Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım, Serdar Haydanlı ve Buğra Gökçe'nin tutuklanmasına karar verildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, hakkında yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında 23 Mart 2025 Pazar günü tutuklanması, CHP Sakarya Örgütü başta olmak üzere kentin siyasetinde sert tepkilere yol açtı.
TAŞKENT: "SİYASİ OPERASYON"
Tutuklama kararının ardından CHP Sakarya Örgütü bu olay tepki gösterdi.
CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, yaptığı yazılı açıklamada, İmamoğlu’nun tutuklanmasını “ Türkiye demokrasisi için kara bir gün” olarak nitelendirdi. Taşkent, “Bu karar milletin iradesine açık bir darbedir” ifadesini kullandı. Taşkent açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
" Bugün Türkiye demokrasisi için kara bir gündür. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, hukukun değil, sarayın talimatlarının işlendiği bir rejimin açık göstergesidir. Bu karar, milletin iradesine açık bir darbedir.
Ekrem İmamoğlu, 2019’da milyonların oyuyla İstanbul’u kazandığında, iktidarın baskıcı düzeni ilk darbeyi almıştı. O günden beri kumpaslarla, engellemelerle, tehditlerle İstanbul’u halkın elinden almaya çalıştılar. Bugün gelinen nokta ise artık bir hukuk garabeti değil, doğrudan bir siyasi operasyonun ilanıdır!
Bu kararla Türkiye’yi otoriter bir rejime sürüklemek isteyenler bilmelidir ki biz bu oyuna boyun eğmeyeceğiz! CHP olarak, sadece Ekrem İmamoğlu’nun değil, halkın iradesine sahip çıkıyoruz. Milletin seçtiği bir belediye başkanını hapse atarak siyaseti dizayn etmeye çalışanlara açıkça sesleniyoruz: Başaramayacaksınız!
Ki başaramayacaklarının en büyük göstergesi; oy patlaması yaşayan üye olmayan vatandaşların oy kullandığı dayanışma sandıklarıdır.
Tüm demokrasi güçlerini, halkın iradesine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bugün susan, yarın kendine sıra geldiğinde konuşacak mecra bile bulamayacaktır. Biz buradayız, direniyoruz ve kazanana kadar mücadele edeceğiz!"
CUROĞLU: "HUKUK SOPASI"
CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu da İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki göstererek, süreci “hukukun demokrasi karşısında bir sopa olarak kullanılması” şeklinde değerlendirdi.
Konu ile ilgili CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu şu açıklamayı yaptı;
"Bu gördüğünüz, hukukun demokrasi karşısında bir sopa olarak kullanılmasıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında defalarca sandıkta yenildiği rakibini, hukuk devleti ilkelerini çiğneyerek cezalandırdığı bir tablodur. Bu durum, vatanını seven milyonlarca insanı derinden üzmüş ve asla kabul edilemeyecek bir noktaya getirmiştir. Artık bu ülkede hukukun üstünlüğünden söz etmek abesle iştigaldir. Ancak bizler, Genel Başkanımızın öncülüğünde, bu kararı tüm yurtta, meydanlarda ve alanlarda yüksek sesle haykıracağız."
KELEŞ: "BU ÜLKEDE EN SON TUTUKLANACAK KİŞİ İMAMOĞLU'DUR"
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ecevit Keleş ise yaptığı açıklamada, İmamoğlu hakkında verilen tutuklama kararını “hukuksuzluk” olarak nitelendirdi. Keleş, “Saraylar onlarınsa, meydanlar milletindir” diyerek Bu ülkede tutuklanacak en son kişinin İmamoğlu olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ecevit Keleş ise şu ifadeleri kullandı;
"19 Mart hukuk darbesinin sonuçlarından biri daha bugün hayata geçirilmiştir. Her zaman söylediğimiz gibi: Saraylar onlarınsa, meydanlar milletindir. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu derhal serbest bırakılmalıdır. Bu ülkede tutuklanacak en son kişi odur. Alınan bu kararı açıkça hukuksuz olarak tanımlıyoruz ve asla kabul etmiyoruz."
